Avrasya Tüneli kıyı parkının yüzde 20'sine mal olacak

Yılda ortalama 80 bin aracın iki kıta arasında denizin altından karayoluyla geçişini sağlayacak olan proje, 67 hektar araziyi kalıcı şekilde kullanacak. Bu arazinin içine kıyı parkı da dahil

Asya ile Avrupa yakasını denizin altından karayolu ile bağlayacak Avrasya Tüneli'nin Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) Raporu'na göre, proje yaklaşık 67 hektar büyüklüğündeki bir araziyi kalıcı şekilde kullanacak. 30 Haziran 2008'de Türk-Kore Ortak Girişimi'ne ihale edilen Avrasya Tüneli Projesi; İstanbul Boğazı'nın deniz tabanının altında, İstanbul'un Avrupa ile Asya yakasındaki sahilleri arasında kalan 5.4 kilometre uzunluğunda karayolu tüneli ile toplam 9.2 kilometre uzunluğundaki mevcut yolların tünele girişlerini sağlamak üzere genişletilmesinden oluşacak. Yol güzergâhı toplam 14.6 kilometre olacak.

ARTILAR VE EKSİLER
Projenin, yaklaşık 1.1 milyar dolarlık bir yatırımla 55 ayda tamamlanması öngörülüyor. Açılışı için öngörülen 2015'te günde 80 bin aracın tünelden geçiş yapması, 2025'te ise maksimum kapasite olan 130 bin rakamına ulaşması öngörülüyor. İlk tahminler Avrupa-Asya geçişlerinde 100 dakikaya varan yolculuk süresinin 15 dakikaya kadar ineceği yönünde. Ulaşım kolaylığı, seyahat süresinin azalması ve artan güvenilirliğin yanı sıra yakıt tüketimi, sera gazı gibi emisyonlarda ve gürültü kirliliğinde de önemli ölçüde azalma öngörülüyor. Ancak bu artıların bir de bedeli var. Avrasya Tüneli Projesi, yaklaşık 67 hektar büyüklüğündeki bir araziyi kalıcı şekilde kullanacak. Bu arazinin 51 hektarlık kısmı mevcut yol koridoru içerisinde kalacak. İhtiyaç duyulan alanın yüzde 59'unu halka açık alanlar, parklar, bahçeler ve spor tesisleri; yüzde 23'ünü pazarlar, ticari, endüstriyel, kamusal hizmetler ve depolama alanları; yüzde 15'ini liman, iskele, marina ve park alanları; yüzde 2'sini yerleşim amaçlı bahçeler ve yüzde 1'ini de cami bahçeleri ve mezarlıklar oluşturuyor. Proje kapsamında çoğunlukla park alanlarından oluşan, sahil balıkçılığı, yürüyüş, antrenman ve bisiklet sürme gibi faaliyetler dahil olmak üzere, resmi ve resmi olmayan eğlence faaliyetleri için kullanılan ve şehir için değerli bir kaynak sunan kıyı park alanının yaklaşık yüzde 20'sinin kaybedileceği tahmin ediliyor. ÇSED Raporu'nda, "Etkiyi hafifletici bir şeyler yapılmaması halinde, yoğun şekilde gelişen şehirde açık hava ve dinlenme tesislerinin önemi de göz önüne alınarak eğlence alanları, spor tesisleri ve diğer imkânlarda meydana gelecek kayıpların, üst düzey önemde olumsuz etki yaratacağı düşünülmektedir'' denildi.