Nükleere Hayır Platformu kuruldu!
Nükleere Hayır Platformu üyeleri Biyologlar Derneği, Tabipler Birliği, Çevre Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarlar Odası, Yeşil Barış Hareketi, Karpaz Dostları, Diyetisyenler Birliği, MS Derneği, Kanser Hastalarına Yardım Derneği, Evrensel Hasta Hakları Derneği, Feminist Atöyle, Baraka Kültür Merkezi, Bağımsızlık Yolu, Kuskor, Güç-Sen, Kamuy-Sen, Çam-Sev, Sanatçı ve Yazarlar Birliği ,Tıp-İş, BKP, YKP TDP adına Hasan Sarpten, okuduğu ortak deklerasyon ile Platform'un kurulduğunu açıkladı.
Okunan deklerasyon şöyle:
"Mersin ilinin Gülnar ilçesinin Akkuyu mevkiine yapılacak olan "nükleer güç santrali"nin ülkemize olan Mersin il merkezinden bile daha yakın konumdadır. Bu gerçeklikten harketle yapılan bilimsel çalışmalarla da ortaya konduğu gibi olası bir kaza durumunda ilk sırada ve azami ölçekte etkileneceğimiz açıktır.
Özellikle Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası'nın raporuna göre santralin yeri ile ilgili bilimsel (jeolojik, jeoteknik, jeofizik) verilerin nükleer reaktör kurulmasına elverecek olumluluk ve netlikte olmadığı açıklamasına bakarak kaza olasılığının da yüksek olduğu söylenebilir. Buna göre, santralin kurulacağı yerin yakınından geçen Ecemiş Fayı’nın sismik karakteri konusunda ciddi kaygılar yaratacak bilimsel araştırmalar olduğu ve bu fayın 300 km uzunluğunda olup, Akkuyu’nun 20-25 km yakınından geçerek denizde devam ettiği biliniyor.
Buna karşın, hazırlanan ÇED raporu olası bir kazada ortaya çıkacak zararın sorumlusunun kim olacağı sorusuna cevap veremiyor. Rapor’da tüm hukuki sorumluluğun adresi olarak TC hükümeti değil de Akkuyu NGS şirketi olarak gösterilmesi de gelecekte olacaklardan bir sıyrılma çabası olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü, Akkuyu NGS şirketi sermayesi ile sınırlı bir şirket olduğu için, Akkuyu’da gerçekleşmesi olası bir kaza sonrası, şirketin hukuki sorumluluğu üzerine alma kabiliyeti yoktur.
Kaldı ki, bir kaza olmasa dahi nükleer santrallerden kaynaklanan atıklar ve bertaraf yöntemlerinin zorluğu dikkate alınarak komşu ülkede nükleer santral yapılmasının bölgede var olan ve gelecekte var olacak kuşakları doğrudan ve sonu olmayan bir radyasyon tehditine mahkum etmek anlamındadır. Nükleer atıkların etkileri yüzyıllar sürer ve sızıntılar da sürekli olabileceğinden ekolojik facia yaşanması kaçınılmazdır. Henüz dünyanın hiçbir bölgesinde nükleer atıkların saklanması ve imhası için nihai bir çözüm ve depolanma alanı bulunamadığı unutulmamalıdır.
Tüm bu bilgiler ve veriler ışığında Mersin-Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santralin, bizlerin ve gelecek nesillerin yaşamını tehlikeye soktuğu ve doğayı önemli ölçüde tehdit ettiği gerekçesiyle hemen durudurlmasını istiyoruz. Bu ortak amaç doğrultusunda da NÜKLEERE HAYIR PLATFORMU adı altında iş, güç ve eylem birlikteliği yapmaya karar veren bizler Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesini derhal iptal etmesini "artan bir şekilde" talep etmeye devam edeceğiz...
Bunu gerçekleştirmek için yol haritamız ise bellidir. Sayın Erdoğan ve AKP hükümetine talebimizi iletmek üzere Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne uyarı ve eylem gerçekleştirmek, gerekli karşı duruş göstermemeleri halinde KKTC hükümeti ve yetkili makamlarına karşı da eylemliliğimizi sergilemek kaçınılmazdır. Bununla birlikte, kamuoyuna ve milletvekillerine yönelik de iki farklı imza kampanyamız başlatılmıştır. Ayrıca, yeni yılın ilk günlerinde nükleer santralin zararları konusunda uluslarası katılımlı geniş bir konferans düzenlemek için girişimlerimiz de devam etmektedir.
Bilinmelidlr ki, nükleer santrale karşı bizler elimizden gelen mücadelenin fazlasını ortaya koyacağız. Çünkü, inanıyoruz ki bu mücadele Kıbrıs'ın doğa ve geleceğine dair belki de son mücadeledir. Ve, bu mücadele ancak tüm halk olarak topyekün bir karşı duruş sergilenirse başarıya ulaşacaktır. Şimdi hep birlikte ve daha güçlü bir şekilde "Nükleere Hayır" deme vaktidir."
Okunan açıklamanın ardından Hasan Sarpten yaptığı açıklamada yarın sabah 10:00'da Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ile görüşüleceğini de ifade etti.
Okunan deklerasyon şöyle:
"Mersin ilinin Gülnar ilçesinin Akkuyu mevkiine yapılacak olan "nükleer güç santrali"nin ülkemize olan Mersin il merkezinden bile daha yakın konumdadır. Bu gerçeklikten harketle yapılan bilimsel çalışmalarla da ortaya konduğu gibi olası bir kaza durumunda ilk sırada ve azami ölçekte etkileneceğimiz açıktır.
Özellikle Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası'nın raporuna göre santralin yeri ile ilgili bilimsel (jeolojik, jeoteknik, jeofizik) verilerin nükleer reaktör kurulmasına elverecek olumluluk ve netlikte olmadığı açıklamasına bakarak kaza olasılığının da yüksek olduğu söylenebilir. Buna göre, santralin kurulacağı yerin yakınından geçen Ecemiş Fayı’nın sismik karakteri konusunda ciddi kaygılar yaratacak bilimsel araştırmalar olduğu ve bu fayın 300 km uzunluğunda olup, Akkuyu’nun 20-25 km yakınından geçerek denizde devam ettiği biliniyor.
Buna karşın, hazırlanan ÇED raporu olası bir kazada ortaya çıkacak zararın sorumlusunun kim olacağı sorusuna cevap veremiyor. Rapor’da tüm hukuki sorumluluğun adresi olarak TC hükümeti değil de Akkuyu NGS şirketi olarak gösterilmesi de gelecekte olacaklardan bir sıyrılma çabası olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü, Akkuyu NGS şirketi sermayesi ile sınırlı bir şirket olduğu için, Akkuyu’da gerçekleşmesi olası bir kaza sonrası, şirketin hukuki sorumluluğu üzerine alma kabiliyeti yoktur.
Kaldı ki, bir kaza olmasa dahi nükleer santrallerden kaynaklanan atıklar ve bertaraf yöntemlerinin zorluğu dikkate alınarak komşu ülkede nükleer santral yapılmasının bölgede var olan ve gelecekte var olacak kuşakları doğrudan ve sonu olmayan bir radyasyon tehditine mahkum etmek anlamındadır. Nükleer atıkların etkileri yüzyıllar sürer ve sızıntılar da sürekli olabileceğinden ekolojik facia yaşanması kaçınılmazdır. Henüz dünyanın hiçbir bölgesinde nükleer atıkların saklanması ve imhası için nihai bir çözüm ve depolanma alanı bulunamadığı unutulmamalıdır.
Tüm bu bilgiler ve veriler ışığında Mersin-Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santralin, bizlerin ve gelecek nesillerin yaşamını tehlikeye soktuğu ve doğayı önemli ölçüde tehdit ettiği gerekçesiyle hemen durudurlmasını istiyoruz. Bu ortak amaç doğrultusunda da NÜKLEERE HAYIR PLATFORMU adı altında iş, güç ve eylem birlikteliği yapmaya karar veren bizler Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesini derhal iptal etmesini "artan bir şekilde" talep etmeye devam edeceğiz...
Bunu gerçekleştirmek için yol haritamız ise bellidir. Sayın Erdoğan ve AKP hükümetine talebimizi iletmek üzere Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği'ne uyarı ve eylem gerçekleştirmek, gerekli karşı duruş göstermemeleri halinde KKTC hükümeti ve yetkili makamlarına karşı da eylemliliğimizi sergilemek kaçınılmazdır. Bununla birlikte, kamuoyuna ve milletvekillerine yönelik de iki farklı imza kampanyamız başlatılmıştır. Ayrıca, yeni yılın ilk günlerinde nükleer santralin zararları konusunda uluslarası katılımlı geniş bir konferans düzenlemek için girişimlerimiz de devam etmektedir.
Bilinmelidlr ki, nükleer santrale karşı bizler elimizden gelen mücadelenin fazlasını ortaya koyacağız. Çünkü, inanıyoruz ki bu mücadele Kıbrıs'ın doğa ve geleceğine dair belki de son mücadeledir. Ve, bu mücadele ancak tüm halk olarak topyekün bir karşı duruş sergilenirse başarıya ulaşacaktır. Şimdi hep birlikte ve daha güçlü bir şekilde "Nükleere Hayır" deme vaktidir."
Okunan açıklamanın ardından Hasan Sarpten yaptığı açıklamada yarın sabah 10:00'da Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ile görüşüleceğini de ifade etti.
Mersin-Akkuyu Nükleer Santrali ile İlgili Haberler
- 'Nükleer santraller Mersin'de denizi bitirir'
- Akkuyu Nükleer Santral'inde flaş gelişme
- Akkuyu'da Yapılması Planlanan Nükleer Santral
- Akkuyu'ya 'çok özel koruma'
- Atar: "Kıbrıs artık uykusundan uyanmalı"
- Bakan Güllüce'den "sahte imza" iddiasına cevap
- CHP, Akkuyu için yargıya gitti
- ÇYDD Akkuyu Nükleer Santrali'ne Büyükeceli'de Hayır Diyecek
- Dinçyürek: "Nükleer santralin yapılacağı yer fay hattında değil!"
- Kıytırık mühendisle olacak iş değil
- Mersin'de Nükleer Santral arazisine dilekçeli itiraz
- Muz üreticilerine Akkuyu'dan yanıt
- Nükleer santral için ÇED raporunu hazırlayan mühendislerin imzaları sahte iddiası
- Nükleer Santral İnşaatı Krizden Etkilenmeyecek
- Nükleere Hayır Platformu kuruldu!
- Türiye'nin Dev Projesine Darbe Nükleer Santral Projesinde Sıkıntı Var