Nükleer Türkiye’yi uçuracak

65 yıldır nükleer santrallerin yapımını engelleyen enerji baronları ve işbirlikçileri, Türkiye’nin her yıl 60 milyar dolarının enerji açığı için dışarıya gitmesine yol açıyor. Baronlara rağmen Türkiye nükleer santrallerini yapıyor.

Yeni Türkiye’nin en büyük ayak bağlarından biri enerji ithalatı. Hızla gelişen ve büyüyen Türkiye, daha çok enerjiye ihtiyaç duyuyor. AK Parti iktidarı döneminde ekonomik büyümeyle doğru orantılı olarak enerji ihtiyacı üç kat artan Türkiye, bu talebi karşılamak için alternatif çözüm yolları arıyor. Son yıllarda yerli ve yenilenebilir enerji projelerine ağırlık verilirken, 2010’da başlatılan nükleer enerji çalışmaları da hız kesmeden sürüyor. Yeni Türkiye’nin önüne set çekmek isteyenlerin 65 yıldır yaptırmadıkları nükleer santrallerin ülkeye faturası ise her geçen gün artıyor. Cari açığın en büyük nedeni olan enerji ithalatına yol açan nükleer santral yokluğu Türkiye’ye her yıl on milyarlarca dolara mal oluyor. Geçen 65 yılda ödenen yüzlerce milyar dolarlık faturalar ise cabası. Yeni Türkiye açacağı üç nükleer santral ile enerji açığını hızla kapatarak, dünya sahnesinde önde gelen ülkeler arasında yerini alacak.

PARALAR BARONLARIN CEBİNDE

Terör belası gibi Türkiye’nin sırtında büyük bir kambur olan enerjide dışa bağımlılık, Türkiye’nin gelişip büyümesine her dönemde engel oldu. Enerji ithalatında her yıl onlarca milyar dolar, enerji baronlarının cebine girdi. Nükleer santraller yapılsaydı ülke içerisinde kalacak bu milli servetlerle onlarca üçüncü köprü ve ikinci boğaz gibi onlarca çılgın proje yapılıp Türkiye 2023 hedefine çok daha önce ulaşabilirdi.

HER YIL 60 MİLYAR DOLAR ÖDENİYOR

Yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili çok önemli yasal düzenlemeler yapılmasına rağmen Türkiye elektrik üretiminin yarısı yurtdışından ithal edilen doğalgazdan karşılanıyor. Türkiye toplam enerjinin yüzde 72’sini ithalatla karşılıyor. Türkiye’nin şu anda yerli enerji kaynaklarından enerji ihtiyacını karşılama oranı ise yüzde 28 oranında. Doğalgazın yüzde 98’ini, petrolün yüzde 92’sini, kömürün ise yüzde 20’sini ithal eden Türkiye, bunların karşılığında yaklaşık her yıl 60 milyar dolar ödüyor.

NÜKLEER SANTRAL 65 YILDIR ENGELLENDİ

Türkiye’nin nükleer enerjiyle ilgili ilk teşebbüsü 1950’li yıllarda başladı. Türkiye ile birlikte nükleer enerji işine giren Güney Kore 23. nükleer santralini yapmak için çalışmalarını sürdürürken, Türkiye ilk nükleer santral çalışmalarına baronların itirazlarına rağmen AK Parti hükümetinin dik duruşu sayesinde 2010 yılında başlayabildi. Petrol ve doğalgaz üreticisi ülkeler bile nükleer enerji kullanıyor. Petrol ve doğalgaz üreticisi Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Arap Emirlikleri gibi birçok ülkenin de nükleer santralleri mevcut. Şu anda Amerika’da 5, dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz üreticisi ülkelerden biri olan Birleşik Arap Emirlikleri’nde ise 2 nükleer santral inşaatı devam ediyor.

JAPONYA KAZA MAZA DİNLEMİYOR

Nükleer santrallerle ilgili hep kazaları ön plana sürenler nükleer santral kazasının olduğu Japonya’da devam eden nükleer santral inşaatlarını ise görmezden geliyor. Fukuşima kazası sonrası Japonya nükleer santral projelerini askıya almak bir kenara 17 yeni nükleer santral açmak için çalışmalarını hızla sürdürüyor. Halen Amerika’da 5, Fransa’da ise 1 nükleer santralin inşaatı sürüyor. Zengin enerji kaynaklarına sahip G. Afrika, Birleşik Arap Emirliği, Brezilya gibi ülkelerde ise nükleer santraller bulunuyor.

Akit’e konu ile ilgili açıklama yapan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi Osman Boyraz, Türkiye’nin nükleer enerjiye olan gereksiniminin ihtiyacın ötesinde zorunluluk olduğunun altını çizerek, cari açığa rağmen nükleer enerjiye karşı çıkmanın çıkmaların perde arkasında, Türkiye’nin petrol ve doğalgaza mahkum edilmesini isteyenlerin bulunduğunu kaydetti.

Ülkelerin gelişiminde sürükleyici unsurların başında enerji tüketiminin geldiğini belirten Boyraz, Türkiye’nin son 10 yılda yaşadığı ekonomik gelişimine ve artan refah seviyesinin sonucu olarak enerji sektörünün her alanında hızlı bir talep artışı olduğunu kaydetti.

3. NÜKLEER SANTRALLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

İki tane nükleer santral kurulması için çalışmaların sürdüğünü belirten Boyraz, “2023’e kadar 2 nükleer güç santralini de devreye alacağız. Mersin-Akkuyu Nükleer santral çalışmaları tüm hızıyla devam etmekte. Sinop’ta kurulacak olan ikinci nükleer santral için Japon Hükümeti ile anlaşma imzalandı. Üçüncü nükleer santral kurulumunun fizibilite çalışmaları ise devam etmekte.” dedi.

PARALEL YAPI BARONLARIN TETİKÇİSİ OLDU

17-25 Aralık operasyonlarını yapanların bu bağımlılığın sürmesini istediklerini belirten Boyraz, “Bugün Kuzey Irak Petrollerinin Türkiye üzerinden batıya satışından yıllık yaklaşık 12 milyar dolarlık bir gelir elde edilmekte. İlgili anlaşmanın finansal döngüsü Halk Bankası aracılığı ile yapılmakta. 17 Aralık’ta Halk Bankasına yapılan operasyon, bu anlaşmanın ilgili çevreleri rahatsız etmişliğinden dolayıdır. Türkiye’nin menfaatleri aleyhine bu anlaşmayı sabote etmeye çalışan paralel yapı kimin tetikçisidir? Hangi küresel gücün komisyonculuğunu yapmaktadır?” diye konuştu.
Nükleer Enerji Santralleri